Yeşil çekirdekleri sevdiğimiz aromatik kahveye dönüştürmek, hayati bir ekipmana bağlıdır: kahve kavurma makinesi.
Kahve kavurma makinesinin tarihi hakkında ne biliyorsun? Neden tasarlandı ve tarih boyunca nasıl değişti?Kavurma makinesinin nasıl geliştirildiği hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin.
TAVADA KAHVE KAVURMA
Kahvenin uzun ve zengin bir tarihi vardır. Kavrulmuş kahve çekirdeklerini içecek yapmak için hazırlamanın yüzyıllar öncesine, Afrika ve Orta Doğu’ya kadar uzandığı düşünülüyor. Osmanlı İmparatorluğu ve Avrupa kolonileri ile tüm dünya ya yayıldı.
Bilinen ilk kavurma aletleri, açık alev üzerinde kullanılan ince, delikli tavalardı. Kişi, çekirdekleri hareket ettirmek ve eşit kavrulmasını sağlamak için kaşık kullanırdı.
Bir seferde sadece az miktarda fasulye kavrulabilirdi ve karıştırma işlemi, kişinin tüm süreç boyunca yakından ilgilenmesi gerektiği anlamına geliyordu.
Kredi: Wikimedia aracılığıyla Charles Haynes , CC BY 2.0
İnsanlar, kuşların ve keçilerinin ya da bazı hayvanların kahve meyvelerini yedikten sonra daha enerjik olduklarını, geceleri uyanık kaldıklarını far ketti, ancak hayvanlara muazzam miktarda enerji veriyor gibi görünen bu meyvelerin son derece acı olduğunu ve yemenin hoş olmadığını da keşfetti. Bu enerji deposu görmezden gelinemezdi, bir şekilde tüketilmeliydi ve kahveyi pişirmeye karar verdi ve ilk kahve kavurucuları da bu insanlar oldu.
Pişirmek bu meyveyi tüketmek için yeterli olmadı, kahve meyveleri kavrulduktan sonra çekirdekleri sertleşiyor, yemesi zor ve tatsız hale geliyordu. Bir sonraki düşüncesi kavrulmuş kahve çekirdeklerini haşlayarak yumuşatmaktı ve bunu yaptığında tahmin ettiniz gibi aromatik kahverengi bir sıvı elde etti ve kahramanımız kahvenin mucidi oldu.
SİLİNDİRİK KAHVE KAVURMA MAKİNESİ
Silindirik makinelerin 17. yüzyılda Büyük Kahire’de ortaya çıktığı bildiriliyor . Bu cihazlar, çekirdekleri kapatarak odanın içinde ısının gelişmesine izin verdi. Ayrıca, cihaz açık alev üzerinde tutulurken fasulyeleri tutarlı bir şekilde hareket ettirmek için el kranklarına da sahiptiler.
Bu tasarım aynı zamanda kahveyi daha rahat kavurmayı sağlayan daha az duman anlamına geliyordu. Silindirik kavurucular yıllar içinde ince ayar yapıldı ve uyarlandı, ancak ana konsept aynı kaldı. Sömürgecilik kahve endüstrisini büyüttüğü için tasarım Avrupa ve Amerika’ya yayıldı .
Bu tasarım aynı zamanda kahveyi daha rahat kavurmayı sağlayan daha az duman anlamına geliyordu. Silindirik kavurucular yıllar içinde ince ayar yapıldı ve uyarlandı, ancak ana konsept aynı kaldı. Sömürgecilik kahve endüstrisini büyüttüğü için tasarım Avrupa ve Amerika’ya yayıldı .
ENDÜSTRİYEL KAHVE KAVURMA MAKİNESİ
Kahve kavurma makineleri sanayileşmenin bir ürünü değildi. 19. yüzyılda, birçok kişi kendi küçük partilerini evde kavurmaya devam etmesine rağmen, ABD ve Avrupa’da ticari makineler için çeşitli patentler verildi.
Birçok erken endüstriyel kavurma makinesi, bir ısı kaynağının üzerine yerleştirilmiş büyük silindirlerdi. Şehir merkezlerinde gaz arzının başlamasına kadar odun veya kömür kullanıldı. Ancak bu, kahveye dumanlı bir tat verdi, bu nedenle doğal gaz kullanıma sunulduğunda kısa sürede kavurucunun tercih ettiği ısı kaynağı haline geldi.
Richard Evans , 1824’te İngiltere’deki ilk büyük ölçekli kahve kavurma makinesinin patentini aldı . Meraklı Barista’nın Kahve Rehberi’ne göre , kullanıcıların silindiri boşaltmak için tüm silindiri yukarı kaldırmalarına izin verdi ve ayrıca kavurma boyunca numunelerin alınmasına izin veren bir “kontrolör” de içeriyordu.
Aynı kitap, 1846’da Boston’da James Carter’ın bir “değirmen” makinesinin patentini aldığını bildiriyor. Bu, bir fırına sabitlenmiş bir demir tamburdu. Kahvenin soğuması için zemine veya tepsilere dökülmesini sağlamak için silindirin tamamının fırından çekilmesi ve tambur duvarlarındaki kapakların açılması gerekiyordu. Bu verimsiz ve tehlikeli bir yöntemdi.
1864’te ABD’de Jabez Burns’e ticari bir makine için patent verildi. Burns’ün tasarımı, tuğla ile kaplanmış kapalı bir silindirdi. Silindiri alevden ayırmadan çekirdekleri boşaltmak için bir açma mekanizmasına ve çekirdekleri eşit olarak dağıtacak silindirin içinde çift vidaya sahipti. Bu yenilikler kavurmayı daha tutarlı ve süreci daha az tehlikeli hale getirdi.
Burns’ün şirketi daha sonra, çekirdeklerin arasından hava çekmek için aşağıya monte edilmiş bir fan ile makinenin önüne bir soğutma tepsisi ekledi. Bu özellikler modern kahve kavurma makinesinin yolunu açmıştır.
1868’de Almanya’da Alexius van Gulpen, Theodor von Gimborn ve Johann Heinrich Lensing ile güçlerini birleştirip Probat‘a dönüşecek olan şirketi kurdu. 1880’de Kaffeeschnellröster (“hızlı kahve kavurma makinesi”) için şirketin tambur makinesinin gelişimi için kritik olduğunu söylediği bir patent başvurusunda bulundular.
Amerika’da sıcak hava ile kahve kavuran ilk makine 1976’da üretildi. Alman malı kahve kavurma makinasına göre daha ucuzdu. Günümüzde Kahve kavurma teknolojisi gelişmeye devam ediyor, hacmi artıyor ve daha fazla kullanıcı kontrolü ekleniyor.
Kahvenin keşfi ve sonrasında günümüze gelene dek tarihin kaydedemediği birçok hikayesi olması muhtemeldir. Kahve bugün de serüvenine devam ediyor.
