Anasayfa » Türk kahvesi ve Yöresel Pişirme Yöntemleri

Türk kahvesi ve Yöresel Pişirme Yöntemleri

admin

Türk Kahvesi ve yöresel pişirme yöntemlerinden kısaca bahsettiğimiz yazımız sizinle. Çok uzun bir kültür barındıran Türk Kahvesi yapım şekli olarak ve kendi özgü yöntemleriyle dünyada 500 yıldır hüküm sürmekte Türk Kahvesine giriş niteliğindeki bu yazımızla sizlere kısaca tarihinden bahsetmek istedik.

Türk kahvesi, daha çok Türk kültüründe önemli yere sahip Osmanlı İmparatorluğundan günümüze kadar gelmiş en eski kahve hazırlama ve pişirme metotlarındandır. Kendine has tadı, köpüğü, kokusu, sunuluş biçimiyle özgün bir kimliği ve geleneği vardır. Telvesi ile ikram edilen tek kahve türüdür.

Buna da göz atmak isteyebilirsiniz. BAŞLANGIÇ : ANADOLUNUN TÜRK KAHVESİ MASALLARI…..

Tarihi

Araştırmacılar kahvenin 14. yüzyıl başlarında Habeşistan’dan tüm dünyaya yayıldığını, çıkış yerinin de adının etimolojisi de kahve ile benzerlik gösteren Güney Habeşistan’daki Kaffa yöresi olduğunu belirtmektedir.

Sadrazam Özdemiroğlu Osman Paşa’nın babası olan Memlûk Çerkezlerinden Osmanlı’nın Yemen valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirdi. Yeni hazırlama yöntemi ile kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk kahvesi adını aldı. Tahtakale’den başlayarak şehre yayılan kahvehaneler halk arasında yaygınlaşmasını sağladı.

Önceleri Arap Yarımadası’nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek, bu yepyeni hazırlama ve pişirme yöntemiyle özgün tadına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk kahvesi olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiş, Brezilya ve Orta Amerika kaynaklı, arap türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve tercihen kömür ateşinde ağır ağır, titizlikle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür. Bir cezve yardımıyla su ve isteğe göre şeker ilave edilerek pişirilir, bir fincan kahveye iki çay kaşığı kahve atılır. Küçük fincanlarla servis yapılır. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir. Su, sanıldığı gibi kahvenin sonunda değil; kahveyi içmeden önce içilmektedir. Ayrıca tüm dünyada espresso ile en çok tüketilen kahve türüdür ki dünya genelinde hemen hemen her tür restoranın menüsünde bulunan iki kahveden biridir.

Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurmuş, saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu. Kısa sürede, gerek İstanbul’a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa’yı oradan da tüm dünyayı sardı.

2013 yılında Türk kahvesi kültürü ve geleneği, UNESCO’nun Somut olmayan kültürel miras listesinde yerini aldı.

Türk Kahvesinin Hazırlanışı

İngilizlerdeki çay saati geleneği gibi, kahvenin de Türk toplumunda bir zamanı vardır. Genellikle sabah ve öğlen öğünleri arasında içilir. Türkçe günün ilk öğünü anlamına gelen “kahvaltı” sözcüğü kahve içimi öncesi yenen şeyler demektir. Yine Türk kahvesi, kahve falı ile geleceği anlatmak için kullanılan tek kahve türü olup kahvehane adlı işletmelerin doğmasına yol açmıştır. Dini Bayramların ve “kız isteme” törenlerinin geleneksel bir öğesi olmuştur. Bir Türk atasözünde de bu kültür desteklenmiş ve “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” denilmiştir. Yunanistan’da kahvenin adı Kıbrıs Harekâtı’ndan sonra kahve endüstrisince değiştirilmiştir.

Lezzet Analizi

Hafif kavrulmuş Türk kahvesinde 50, orta kavrulmuş kahvede 59 ve çok kavrulmuş kahvede 65 farklı tat ve koku maddesi bulunmaktadır. Ayrıca hafif kavrulmuş kahvede ekşi, tatlı, meyvemsi özellikler bulunurken orta kavrulmuşta kavrulmuş, baharatımsı, odunumsu, meyvemsi ve tütünümsü özellikler, çok kavrulmuşta ise kavrulmuş, acı, baharatımsı, odunumsu ve toprağımsı tat ve koku bulunmaktadır.


Yöresel Pişirme – Sunum Yöntemine Göre Türk Kahveleri

Türk kahvesi uzun yıllardır farklı toplumlarda farklı kültürlerle etkileşim haline girmiş ve çeşitli pişirme yöntemleri ile o yörelerin simgesi haline gelmiştir. Günümüz toplumunda da bu pişirme yöntemleri kullanılmaktadır. Türk kahvesi pişirme yöntemleri ve sunum yöntemleri nelerdir?

  • Süvari kahvesi;

Türk kahvesinin ince belli çay bardağında yapılan sunumuna verilen addır. Tarz-ı hususi ya da Tarsusi adı ile de bilinmektedir. Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaygındır.

  • Kül kahvesi;

Çok daha klasik bir pişirme yönteminin adıdır. Bakır cezvenin odun ateşi külünde ısıtılması ile hazırlanan Türk kahvesidir.

  • Menengiç kahvesi;

Menengiç bitkisinin meyvelerinin kurutulup kavrulması ile birlikte ve daha sonrasında Türk kahvesi gibi pişirilmesi ile hazırlanan kahvedir. Menengiçli Türk kahvesini denemek için ürün başlığına tıklayabilirsiniz.

  • Cilveli kahve;

Manisa’ya özgüdür. Bilinen şekliyle pişirilen Türk kahvesinin üzerine çifte kavrulmuş ve öğütülmüş badem parçaları ve iki farklı baharat eklenerek hazırlanan kahvedir.

  • Mırra kahvesi;

Dünyanın en sert kahvelerinden biri olma özelliğini taşır birkaç kez demlenerek hazırlanan Mırra, Güneydoğu bölgesinde yaygın olarak tüketilmektedir.

  • Dibek kahvesi;

Kahve çekirdeklerinin havanlarda dövülerek öğütülmesi sonucu hazırlanan kahvedir. Yine Türk kahvesi gibi pişirilmektedir.

  • Devebatmaz kahvesi; olabildiğince bol köpüklü bir Türk kahvesidir. Esprisi de buradan gelmektedir.
  • Yandan çarklı kahve; sade Türk kahvesidir ve yanında kesme şeker ile sunulur.
  • Okkalı kahve; kahvesi bol, sert kahvedir.
  • Kallavi kahve; kulpsuz büyük fincanda sunulan kahvedir.
  • Tiryaki kahvesi; mangal külünde ağır ağır pişirilerek sunulan kahvedir.

Yorum bırakın

İlgili Paylaşımlar