Kahve yasağı şuan kulaklarımıza çok aşina gelmiyor. İsveç’ten İtalya’ya kadar kahve tarih sahnesinde birçok sefer yasaklanmıştır. Bu tabi ki onun önünde bir engel oluşturamamıştır fakat dönemine göre baya sıkıntı çıkarmışa benziyor.
Kahve gerek insanlar için tüketilebilir hale gelene kadar gerekse çevresel etmenler nedeniyle sürekli yanlış anlaşılmalara maruz kalmıştır. Öyle zamanlar olmuştur ki kahve içenlerin idam edildiği bile anlatılmaktadır. Sözü çok uzatmadan yazımıza geçelim…
İSTANBUL
Kahve Osmanlı döneminde ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman tarafından yasaklanmıştır; bunun sebebi olarak, kahvenin aylaklığa sebep olduğu gerekçe gösterilmiştir. Daha sonra IV. Murat tahta çıktıktan sonra, hızla kahvenin yasaklanmasını emretmiş ve kahve içenlere ilk ceza olarak dayak atılmıştır, ikinci kez yakalananların ise İstanbul Boğazına atılarak boğulduğu söylenir.
Kahvehanelerde ilk ortaya çıktıkları dönemden itibaren halkın bir araya gelip sohbet etmeleri ve bu sohbetlerde lafın dönüp dolaşıp devlet yönetiminin ve yöneticilerinin eleştirilmesine gelmesi, devleti yönetenler tarafından hiçbir zaman hoş karşılanmadı. Bu sebepten kahvehaneler sürekli olarak yasaklandı kapatıldı hatta kahvehaneciler idam edildi.
MEKKE
Kahve, Mekke’de 1511’de yasaklandı; çünkü radikal düşüncelerin uyanmasına sebep olmasından ve toplumu etkisi altına almasından korkuluyordu. Mekke Valisi isyancıların kahve alışkanlığı etrafında birleşmelerinden endişe ediyordu çünkü kahvenin uyarıcı bir etkisi vardı ve bazı sufi mezhepler cenaze merasimlerinde uyanık kalmak için gelenlere kahve ikram ediyordu.
İTALYA
16. yüzyılda kahve Avrupa’ya geldiği zaman, din adamları bunun yasaklanmasını ve Şeytani olarak nitelenmesini istedi. Ancak VIII. Papa lezzetli olduğunu ilan etti; hatta vaftiz edilmesini emretti. Papalığın gücü sayesinde kahve Avrupa’da hızla yayıldı.
İSVEÇ
İsveç, 1746’da kahveye savaş açtı, bu da yetmezmiş gibi kahve yapımında kullanılan tüm malzeme ve ekipmanın kullanılmasını yasaklanmıştı; polisler bardaklara bile el koymaya başladılar. Kral III. Gustav, hüküm giymiş katillere kahve içirerek, ne kadar kahve içtikten sonra öldüklerini araştırmak için doktorlar görevlendirdi; doktorlar için sıkıcı bir deney olmasına karşın, mahkûmlar için bu deney çok keyif verici olmalı.
PRUSYA
1777’de Prusya Büyükelçisi Frederick, biranın kahveye üstünlüğünü iddia eden bir manifesto yayınladı. Kahvenin ülkenin bira tüketimini olumsuz etkilediğini savunarak, Kraliyet tarafından yapılacak bir açıklamanın, insanları kahveye nazaran daha çok ayıltacağını düşündü. Frederick açıklamasında, “Majesteleri de birayı tercih ediyor.” diyerek, kahvaltıda bira içmenin daha iyi olacağını savunmuştur.
