Organik Ve Organik Olmayan Kahve: Farklılıklar Ve Benzerlikler
Son on yılda organik gıda, hem süpermarketlerin hem de sağlık trendlerinin ön saflarında yer aldı.
Ama kahve söz konusu olduğunda bunu gerçekten düşünmemiz gerekiyor mu?
Geleneksel kahve, organik kahve kadar iyi değil mi? Soruların cevaplarını öğrenmek için okumaya devam edin.
Organik Kahve Nedir?
Kahve; kimyasal bazlı gübreler, sentetik gübreler, böcek ilaçları veya genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO’lar) kullanılmadan yetiştirildiğinde organik olarak kabul edilebilir.
“Ne yersen osun. O yüzden hızlı, ucuz, kolay ya da sahte olma” diye bir söz vardır. Kahveniz söz konusu olduğunda bu daha doğru olamazdı.
Böcek ilaçlarına, herbisitlere, mantar ilaçlarına ve zararlı gübrelere maruz kalmış bir fincan kahve içmek istemiyorsanız organik kahve, hem en temiz kahve deneyimini garanti etmenin hem de çevre için daha iyi olmanın kesin bir yoludur.
Bazıları; organik pazarının geçici bir heves olduğunu, dünya çapında yiyecek ve içeceklerin satılabilmesi için belirli bir kalite düzeyini korumak zorunda olduğunu ve bu nedenle organik etiketi bir aldatmaca hâline getirdiğini iddia edebilir. Öte yandan; gıda ve içecek düzenlemelerinin dünya çapında eşit şekilde oluşturulmadığı, bu nedenle organik ürün ve ürünlere olan ihtiyacı bir bütün olarak sağlamlaştırdığı da söylenebilir.
Her durumda, güvende olmanın üzgün olmaktan daha iyi olduğunu düşünüyoruz. İçme suyunun böcek ilaçlarına maruz kaldığını bilseydiniz bir bardak su içmezdiniz. Öyleyse neden kahvenizi riske atasınız?
Organik Kahve Daha Sağlıklı Mı?
Geleneksel olarak yetiştirilen kahve mahsullerinde kullanılan 200’den fazla böcek ilacı ile organik olmayan kahve, dünyadaki tüm tarımsal emtialar arasında en ağır kimyasal işlem görmüş mahsullerden biridir.
Kahve çekirdekleri gün boyu direkt güneş ışığına maruz kaldığı için kahve bitkilerinin bağışıklık sistemlerini zayıflatır. Onları böcek ve haşerelere karşı daha duyarlı hâle getirir.
Çiftçiler daha sonra fazla miktarda böcek ilacını doğrudan kahve çekirdeklerinin üzerine püskürtmek zorunda kalıyorlar ve bu kaçınılmaz olarak insanların her gün içtiği içeceğe dönüşüyor. Bu süreçte; bunun sadece sağlığımıza zararlı olmadığını, aynı zamanda kahve yetiştiren çiftçiler için de zehirli olduğunu görebilirsiniz.
Geleneksel kahve söz konusu olduğunda, çiftçilik sürecinin etkilediği iki sağlık grubu vardır: Birincisi; çiftçilik ve işleme aşamalarında kahve kirazlarını toplayan ve işleyen kişilerdir. İkincisi; tüketicilerdir.
Organik olmayan kahve yetiştiriciliğinde yer alan kimyasallar işçiler için son derece tehlikelidir. Buna ek olarak; kahve çiftçileri ve tüketiciler için hem kısa hem de uzun vadeli sağlık hastalıklarına neden olabilirler.
Organik Ve Organik Olmayan Kahve Arasındaki Fark Nedir?
Organik ve organik olmayan kahve söz konusu olduğunda; fark nedir ve kazanan kimdir?
Yukarıda belirtilen bilgilerden de görebileceğiniz gibi organik olmayan kahve; onu içen, yetiştiren ve hatta geleneksel kahvenin yetiştirildiği yerin yanında yaşayan herkes için pekiyi değil.
Ama hem organik hem de organik olmayan kahvenin tarım sürecine biraz daha girelim.
En büyük fark, sürecin göremediğimiz kısımlarındadır: Tarım süreci.
Organik tarım söz konusu olduğunda; çiftçinin ana odak noktası, sürecin tüm adımlarında hem çevrenin hem de tüketicinin sağlığını destekleyecek kararlar almaktır.
Organik bir çiftçi, doğal bir gübre ile başlar. Bu genellikle kahve posasının kendisinden veya sığır gübresinden gelen bir şeydir.
Organik bir çiftçi, sürecin başında geleneksel bir çiftçi kadar çok böcekle savaşmak zorunda olmasa da ilgilenmesi gereken benzer bir yabani ot sorunu olacaktır.
Bu nedenle çiftçiler, yabani otlarla ilgilenmek için doğal yöntemler kullanırlar. Bu yöntemler; yabani otları doğal gaz alevli bir yabani ot öğütücü ile yakmayı, yabani otları yemek için hayvanları kullanmayı ve hatta yabani otları elle temizlemek için biraz dirsek yağı kullanmayı içerebilir.
Geleneksel bir çiftçi, doğal olarak oluşan herhangi bir mantar öldürücüyü gidermek için toprağı fumigasyonla işlemeye başlayacaktır. Bir sonraki adım; toprağı, ağır yüklü petrol bazlı kimyasal gübre ile gübrelemektir.
Kahve tohumları ekilmeden önce insektisitlere ve fungisitlere batırılır. Tohumlar ekildikten sonra zararlı etkenleri uzak tutmak için sulama suyuna başka bir kimyasal eklenir. Kahve bitkileri filizlenmeye başladıktan sonra geleneksel bir çiftçi, istenmeyen yabani otları öldürmek için üzerlerine yabani ot ilacı sıkar.
Bu çiftçilik süreçlerini yan yana karşılaştırarak kahve mahsullerinin yetiştirilme biçimlerindeki büyük farkı inkâr etmek zordur. Sadece çevremiz üzerinde büyük bir etkisi olmakla kalmaz, aynı zamanda vücudumuz üzerinde de onarılamaz sonuçları olabilir.
Organik Kahveyi Daha İyi Yapan Nedir?
Organik kahve söz konusu olduğunda; daha temiz çekirdeklere aynı zamanda daha temiz hava, su ve toprağa eşit olduğu tartışılmaz. Bunun nedeni, kahve üretiminde kullanılan sentetik gübre veya kimyasalların bulunmamasıdır.
Geleneksel kahve, sağlık yararlarını böcek ilacı kullanımının altında tutmaya devam etse de organik kahve çekirdekleri; besin açısından zengin, antioksidanlar açısından daha yüksektir. Hatta bazı insanlar, aradaki farkı tadabileceklerini iddia ediyor!
Günün sonunda, kahvenizin nasıl yetiştirildiğini bilmek önemlidir. Hepimiz sorumlu bir şekilde tedarik edilen kahve satın almak istiyoruz. Organik sertifikalı olduklarını doğrulayarak organik ürünlerinizin orijinal olduğundan emin olmak, en yüksek düzeyde organik bütünlüğü garanti edecektir.
“Kafeinsiz Kahve İçin Eksiksiz Bir Kılavuz” u yazımıza da göz atmak isteyebilirsiniz.
Bir kişi günde 4 fincan (0,95 lt) kahve içerken, bir başkası bir fincanı bitirmekte zorlanabilir. Çok fazla kafein içeren normal kahve tüketemeyen kategorideyseniz, bunun bir çözümü var “kafeinsiz kahve”.
Kafeinsiz Ve Normal
Geleneksel olarak kimyasal çözücülerin kullanıldığı kafeinsiz kahve yapma işlemi kansere ve diğer hastalıklara neden olabilir. Organik kafeinsiz kahve bu risklerin hiçbirine sahip değildir.
Çünkü kafeini çıkarmak için kimyasal çözücü yerine çözücü olarak swiss water kullanır.
