Silikon Vadisinde Türk Firması-SAKI ile Röportaj. Amerika da faaliyet gösteren genç girişimleri ile ve idealleri göz dolduran iki Türk kardeşin kurduğu saki ile çok keyifli ve bir o kadar da bilgi verici bir röportaj gerçekleştirdik. Gelin yakından hep beraber tanıyalım onları…
Arda ve Almina Kimdir?
Arda Deveci ve Almina Deveci lise ve üniversite eğitimini Amerika’da tamamlayıp sonrasında genç yaşta iş hayatına atıldılar. Türk lezzeti ve kültürüne ait öğelerin Amerika sonrasında Dünya’ya tanıtılması ve modernleşmesi adına Saki’yi kurdular. Türk kahvesi ve çayının her kesim tarafından ulaşabilir hale gelmesini misyon edip çalışmalarını bu yönde ilerletiyorlar.
SAKI Nasıl Doğdu?
Biz Arda ve Almina iki kardeşiz. Firmanın yöneticileri ve kurucularıyız. İlk başta Amerika’ya eğitim amaçlı olarak geldik. New York’a Times meydanına ilk indiğimizde etrafımızdaki devada markalar ve şirketlerin büyüsüne kapılmamak elde değildi. Daha sonra silikon vadisine yerleştik. Apple mutfağa girse nasıl tasarımlar hazırlardı şeklinde düşündük ve SAKI markası bu şekilde doğmuş oldu.
Almina hanım ekliyor:
Girişimcilik ailemizden gelen bir değer bizim için. İnsan böyle bir ortamın içinde olunca büyük şirketler, girişimcilik konseptlerinin içinde olunca neden denemeyelim düşüncesi içine giriyor.
SAKI aslında yaşayan bir insandan adını alıyor. Buraya ilk geldiğimizde tanıştığımız bir arkadaşımızın ismiydi. Kendinin ve bizim ortak saygı ve hoşgörülü ilişkilerimiz sonucu marka da bunu yansıtmak istedik. SAKI aslında “Türk misafirperverliğinden başlayıp modern bir noktada son buldu” diyebiliriz.
SAKI Olarak Hedefleriniz Nedir?
Sakı olarak amacımız bir dünya markası oluşturmak. Misyon olarak da Türk kahvesini misyon ediniyoruz. Türk Kahvesi bizim çıkış noktamız çünkü Türk kahvesi bizim daha çok hâkim olduğumuz bir konu yeni nesil kahveciliğe göre. Şuanda yeni nesil kahvecilikte Türk kahvesinin bir yeri var. Fakat gerektiği değeri gördüğünü düşünmüyorum daha yüksek yerlerde olması gerekiyor.
Bizimde amacımız bu yol ile markamızı bir dünya markası haline getirmek. Sadece makine sunarak değil aynı zamanda bütün ekipmanlarını bir kişiye sunabilmek istiyoruz.
Almina hanım ekliyor:
Diğer kahve portalları ile görüştüğümüzde Almanya, İngiltere Amerika olsun herkes Türk kahvesini biliyor fakat sadece cezve ile hazırlanabildiğini düşünüyorlar. Bu kadar kolay ulaşılabilir ve Ekipmanının bu kadar karışık olmadığını anlatmamız önemli bir amaç bizim için.
Sektör De Sizi Zorlayan Ve Kolaylıklar Sağlayan Faktörler Nelerdir?
Şuanda yaşadığımız en büyük sorun üretim yerimizin uzak doğuda yer alması. Buda standardizasyon oluşturmakta sorun yaratıyor. Çünkü üretim bandını göremeden buradan yönetmek bazı zamanlar kalite kontrol açısından zorluk yaratabiliyor. Fakat biz bu sorunu şu şekilde çözmeye karar verdik. Türkiye de bir ürün geliştirme laboratuvarı oluşturduk. Bu sayede ürünlerimizin kalitesinin kontrolünü sağlamış oluyoruz.
Arda bey ekliyor:
Laboratuvarımız Ankara da bulunuyor. Sürekli ve düzenli olarak bir ürün alımında kendi belirlediğimiz kalite kontrol listemizin sağlanmasını ve uygunluğunun kontrolünü sağlıyor.
Almina hanım:
Kolaylık kısmı olarak kahve komitesi burada gerçekten çok arkadaş canlısı ve yardım sever. Bu da bizim burada güzel bir çevre oluşturmamız açısından kolaylık sağlıyor. Yani burada bir kahveciye gidip hemen hızlı bir şekilde iletişime geçebiliyorsunuz. Buradaki kahve komitesinin meraklı ve destekleyici olması bizlere çok yarar sağlıyor diyebiliriz diye ekliyor.
Şuanda Kaç Ülkede Satış Yapmaktasınız?
Ana pazarımız tabii ki Amerika arkasından da Kanada ve Meksika geliyor. Şuan yeni ürünlerimiz ile beraberde Almanya Avusturya Kore de ve Arap Emirliklerinde satışa başlıyoruz.
Bir Türk Markası Olarak Yurt Dışında Temsilci Olmak Nasıl Bir Duygu?
Bir Türk olarak Amerika da ülkemizi temsil etmek bizim için gerçekten gurur verici bir durum. Ülkemizi temsil ettiğimizin bilincinde olduğumuz için ona göre adımlar atmaya çalışıyoruz. Her adımımıza dikkat ediyoruz. Bir Türk genci olarak ülkemizin dokunuşlarını ürünlerimizde göstermeye özen gösteriyoruz diyebiliriz.
Türk Kahvesi Makinenizden Bahseder Misiniz?
Şuan Türk kahvesi makinesi olarak istediğimiz noktada değiliz fakat çok yakında aldığımız patentlerle beraber devrim niteliğinde olacak bir kolaylıkta, her zaman en uygun köpüğe ulaşabileceğiniz asla taşma yapmayan bir makine ile karşınıza çıkacağız. Amiral gemisi olarak bu ürünü göreceğiz Türk kahvesi makinesi sektöründe onun etrafında da büyümeyi planlıyoruz.
Almina hanım ekliyor:
Şuanda kahve endüstrisi petrolden sonra gelen en büyük ikinci sektör olduğu için odağımızı tamamen kahve üzerine çevirmiş durumdayız. Bunun haricinde de çay sektörü içinde yeni ürün çalışmalarımız ve satış hazırlıklarımız devam ediyoruz. Eylül ayı içerisinde yeni ürünlerimizde satışa çıkmış olacaklar.
Bizim genel olarak sektöre yaklaşımımız sektörde çay makinesi semaver gibi hep aynı ürünleri görmekteyiz. Kahve makinelerine baktığımızda sürekli bir alt yapı gelişmesi görmekteyiz fakat çay endüstrisinde buna değer verilmiyor. Türk çayı hem Amerika da hem Orta Doğu da çok sevilen ve tüketilen bir içecek ve buralar hiç küçük pazarlar değil. Bizde şu yaklaşımla ilerliyoruz, ürünlerimizde kesinlikle plastik olmayacak üstün seviyede olacak ve teknoloji ile iç içe sistemlerden oluşacak.
Bu ürünlerde bir endüstri standardının gerilmesi gerektiğini düşünüyor ve bu yönde adımlar atmaya çalışıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerle beraber bu sektörlerdeki standartları belirlemeyi hedefliyoruz.
Gelecekte Planladığınız Yeni Bir Ürün Hazırlığınız Var Mıdır?
Yakın zamanda yeni bir V Spot Ketle ürünümüz ve çay makinemiz geliyor. Onların ardından semaver ürünümüzü piyasaya sürmeyi planlıyoruz. Semaver ürünümüzde iki kültürü sentezlemeye çalıştık. Porselen demlik biraz Japon kültürüne ait bir öğedir. Onların motifleri ve Türk motiflerini bir araya getirerek çok modern bir ürün haline getirdik.
Odağımız sürekli yenilik getirmek üzerine ve değer üretmek üzerine kurulu. Düşüncemiz bir işe bir ürüne emek ve değer katmadan uzun ömürlü bir sistem kurulamayacağıdır. Al sat mantığı ile değil yeni şeyler ekleyerek geliştirerek ve değer vererek bir noktalara gelinebileceği mantığındayız.
Sakı ve ekibine bu değerli bilgiler ve röportaj için çok teşekkür ederiz eğer merak edenler için ürünlerini buradan inceleyebilirsiniz.