Arzum yönetim kurulu başkanı ve Türk Kahvesi gönüllüsü Murat Kolbaşı ile harika bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisi Türkiye de ve Dünya da kahve konusunda gerçekten değerli isimlerden ve ülkemize kattığı değerler konusunda hem ilham alınması gereken hem de gerçekten kahveye gönül vermiş çok değerli isimlerden birisidir. Hazırsanız röportajımıza geçelim…
Murat Kolbaşı Kimdir?
İstanbul’da 1966 yılında doğan Murat Kolbaşı, 1987’de Marmara Üniversitesi İdari İlimler Fakültesi-İşletme Bölümünden mezun oldu. 1988 yılında Arzum A.Ş.’de Satış ve İş Geliştirme Müdürü olarak iş yaşamına başladı. 1996 yılında yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevine getirildi. 2008’de Arzum A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandı. Aynı yıl %49 hisse devri ile dünyanın önde gelen İngiliz yatırım firmalarından Ashmore Portföy Yönetimi A.Ş. ile ortaklık kurulmasında önderlik ederek Arzum’un, sektöründe dünya çapında tanınan öncü bir firma olması yolunda ilerlemesine katkıda bulundu.
DEİK Yönetim ve İcra Kurulu üyesi, DEİK Asya Pasifik İş Konseyleri Koordinatör Başkanı olan Murat Kolbaşı; TOBB Züccaciyeciler Meclisi Başkanı, Türk Kahvesi ve Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve aynı zamanda TAİDER (Türk Aile İşletmeleri Derneği) Kurucu Üyesidir.
Kahveye Olan Tutkunuz İlk Nasıl Başladı?
Türk kahvesi, hayatımızın asırlardır vazgeçilmezi. Bazılarımızın çalışma, bazılarımızın sohbet arkadaşı… Türk kahvesi, pişirilmesiyle, sunumuyla ve 600 yıllık kültürel geçmişiyle bizimle bütünleşen bir kahve. Arzum olarak Türk kahvesi dendiğinde akla ilk gelen markalardan biriyiz. Bu, çok değerli ve yakından takip ettiğim bir konu.
İstiyorum ki tüm dünya, Türk kahvesinden haberdar olsun. Ve kahve içerken benim yaşadığım hazzı, keyfi yaşasın. Bunun içindir ki; çok değerli kültürümüz Türk kahvesini tüm dünyaya yaymayı Arzum olarak kendimize misyon edindik.
Türk Kahvesinin Günümüzdeki Yeri Hakkında Neler Düşünüyorsunuz?
Son yıllarda ülkemizde Türk kahvesi tüketimi hayli arttı. 2011’de yıllık kahve tüketimi kişi başı 350 gram iken, 2021 yılında 1.1 kilograma kadar yükseldi. Bu da yaklaşık 3,1 kat artış anlamına geliyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri; 600 yıllık geleneğimizle teknolojiyi birleştirebilmemiz ve bugün 20’den fazla markadaki Türk kahve makineleri ile geleneksel tattaki kahvemizin çok pratik olarak yaşam alanlarımızda hazırlanabilmesi.
Bunun yanında, uluslararası ve ulusal tüm kafe, restoran gibi yerlerde de menülerde Türk kahvesinin yer alması hatta vazgeçilmez olması. Türk kahvesi, eşsiz lezzeti ve zengin çeşitliliğiyle her damak zevkine hitap edebilen bir içecek olmasıyla bu dönemde daha da öne çıktı.
Sütlü, közde veya kumda, ince belli çay bardağında yani Süvari kahvesi, yandan çarklı, kaymaklı yani Tatar kahvesi, bademli yani Cilveli çeşitleri ile sakızlı, kakuleli, çikolatalı, tarçınlı farklı aromalarla ve normal boy-büyük boy çeşitli fincanlarda içilebilen Türk kahvesi, her fincanda ideal lezzete ulaşmak isteyenlerin ilk tercihi.
Gelecekte Bizi Neler Bekliyor?
Türk kahvesinin dünyada Türk lokumundan sonra çok ciddi anlamda bilinirliği var aslında. Son dönemde geleneksel Türk kahvesinin yanı sıra sütlü Türk kahvesi tercihinde de belirgin bir artış söz konusu. Biz de trendleri yakından takip eden bir marka olarak kahvesini sütlü içmek isteyenler için Arzum OKKA Rich Spin M’i geliştirdik.
Türkiye’de bir ilk olan, kahveyi pişirirken klasik yöntemdeki gibi karıştırabilen ilk modelimiz Arzum OKKA’nın bu özelliğini, cezveli OKKA modellerinden Rich Spin M’e taşıdık ve bu şekilde kahveyi cezveli modellerde de karıştırabilen marka olduk. Karıştırarak sütlü Türk kahvesi pişirme özelliğine sahip Arzum OKKA Rich Spin M ayrıca klasik, sert ve közde Türk kahvesi pişirme seçenekleriyle her damak zevkine uygun tatlar sunuyor. OKKA Rich ile kahve çeşitlerinin yanı sıra sıcak çikolata, salep, farklı şurup ve malzemeler kullanarak zengin kokteyl ve içecekler hazırlamak mümkün.
Arzum OKKA Rich Spin M sayesinde tüketicilerimizin kendilerini mutfaklarının baristası gibi hissedeceğini düşünüyorum. Kahve makineleri pazarının farklılaşan tercihler doğrultusunda sürekli yenilenmesi, yeni ürünlerle zenginleşmesi kaçınılmaz. Bizim, her ihtiyaca uygun çözümler sunan Arzum OKKA ailemizin de pazarda ilgi görmeye devam etmesini bekliyorum.
Uluslararası Arenada Türk Kahvesi Sektörünü Nasıl Değerlendiriyorsunuz?
Kahve pazarı çok hızlı bir büyüme gerçekleştiriyor. Dünyada petrolden sonra en fazla ticari hacmi olan ürün, kahve çekirdeği. Türkiye’de kişi başına kahve tüketimi arttı, 350 gramdan 1.1 kilograma yükseldi. Bunun yüzde 60’ı Türk kahvesi. Dünyanın en büyük kahve zincirleri, menülerine Türk kahvesini ekledi.
Günde yaklaşık 2,2 milyar fincan kahve içilmesine rağmen Türk kahvesi, pazardan sadece yüzde 10 pay alabiliyor. Hedefimiz, Türk kahvesi tüketim payının yüzde 20’ye çıkması. Dünya genelinde de evde kullanılan kahve makinelerinin toplam satış adedi 60 milyona yaklaşıyor. Ağırlıklı olarak filtre ve espresso bazlı makinelerin hakim olduğu pazarda, Türk kahve makineleri yüzde 10’luk bir pazar payına sahip.
Ancak sadece Türkiye’de değil dünyada da Türk kahve makinelerine olan ilgi artıyor. Biz Arzum olarak Türk kahve makinesi ile farklılaşıyoruz, farkındalık yaratıyoruz. Pazarda, rakiplerden ayrışmak farkındalık yaratıyor. Ürüne ilgiyi artırıyor. İlgi arttıkça pazar her geçen gün genişliyor. Kahve makineleri ihracatı ile Türk kültürü de dünyaya yayılıyor. Kahve makinesi satılırken, Türk kahvesi de satılmaya başlıyor. Yanında fincanı, lokumu, sunumuyla ilgili her şey ilgi görüyor. Ayrıca, Arzum olarak geliştirdiğimiz teknolojilerle, var olmadığımız ülkelere de ulaşarak Türkiye’de olduğu gibi dünyada da Türk kahvesi konuşulduğunda ilk akla gelen marka olmak istiyoruz.
OKKA’nın Bu Arenada Yeri Nedir?
Bugün global bir marka olmayı hedefleyen Arzum olarak 60’tan fazla ülkede varız. Arzum OKKA serimiz globalleşme yolculuğumuzda bizim için çok önemli bir ürün oldu. Arzum OKKA markamız bugün Orta Doğu, Kuzey Afrika ülkeleri ağırlıklı olmak üzere Almanya ve ABD’de boy gösteriyor.
Avrupa Birliği (AB) en önemli hedef pazarımız. AB’den Balkanlar’a kadar uzanıyoruz. Doğu tarafımızda da en yakın coğrafya olan Orta Doğu, Türk kahvesini yakından tanıyor. Bu noktada rahat diyalog kurabiliyoruz. Türkiye’ye de çok gelip gittikleri için Arzum’u biliyorlar ve ülkelerinde de Arzum’u tercih ediyorlar. Kuzey Afrika’da Mısır, Fas; Uzak Doğu’da Endonezya, Güney Kore, Çin, Avustralya da eksenimizde. 2009’da Hong Kong’da Asya Pasifik şirketimizi açtık. 2011’de ise Almanya’daki bağlı ortaklığımız Arzum Europe GMBH kuruldu.
OKKA ürünümüz Amerika’da ticari alanda kullanım anlamında önemli bir sertifika olan NSF’yi (National Sanitation Foundation) alan ilk ve tek Türk kahvesi makinesi.
Türkiye’de faaliyet gösteren yaygın kahve zincirlerinde Arzum OKKA ile Türk kahvesi yapılıyor. Son 2-3 yılda, özellikle Arzum OKKA Türk Kahvesi makinesi ile global satışta önemli bir artış yakaladık. Arzum OKKA’nın özel teknolojisi ile dünya pazarında bir fark yaratması gerektiğine inanıyor çalışmalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz.
Dünyada Türk Kahvesi İçin Yapılan Çalışmalar Sizce Yeterli Mi? Neler Yapılmalı?
Biz Türk kahvesini tüm dünyaya yayma misyonumuz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun için Arzum olarak öncelikle Türk Kahvesi Kültürü Araştırmaları Derneği’yle Türk kahvesini 2013 yılı sonunda kısa adı UNESCO olan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’ne götürdük. Kültür ve Turizm Bakanlığı da bizi destekledi. UNESCO, 5 Aralık 2013’te Türk kahvesini, ‘Türkiye’nin somut olmayan kültürel bir değeri’ olarak tescilledi.
Türk kahvesinin dünyaya yayılımındaki en önemli bariyer makineleşme idi. UNESCO’nun tescilinin ardından Türk kahvesinin global pazarlara açılmasında makineleşme ile önemli bir avantaj sağlandı. Biz de Arzum OKKA ürün ailemizle bu bariyeri ortadan kaldırmayı hedefledik ve bunda başarılı olduk. İlk olarak 2014 yılında doğrudan fincana kahve servisi yapan ilk cihazımızı yani Arzum OKKA markalı Türk kahvesi makinesini geliştirdik. Bu, Türk kahvesinin dünya yolculuğu için büyük bir başarıydı. Doğrudan fincana servis ve kendi kendini temizleme özelliğiyle bir ilk olan Arzum OKKA’da patente konu olan birçok teknoloji kullandık. 2016 yılında geliştirdiğimiz ve geniş kitlelere hitap edebilen Arzum OKKA Minio markalı otomatik Türk kahvesi makinemiz ile sektörde yeni bir kategori açılmasına destek olduk.
2014’te Arzum OKKA ile başlayan Türk kahvesinin dünya yolculuğunu bugün, ‘Dünyaya Türk Kahvesini Sevdiren Marka: Arzum OKKA’ sloganıyla hız kesmeden sürdürüyoruz. Bu değerli kültürü farklı ülkelere taşımak ve Türk kahvesi keyfini daha çok insana yaşatabilmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz ve bunun için de pek çok başarılı projeye imza atıyoruz. Dünyanın her noktasındaki etkinlik, organizasyon ve festivallere katılarak misafirlerimize tüm kıvamında, bol köpüklü, OKKA’lı Türk kahvesi ikram ediyoruz.
Son dönemde geleneksel Türk kahvesinin yanı sıra sütlü Türk kahvesi tercihinde de belirgin bir artış söz konusu. Biz de trendleri yakından takip eden bir marka olarak kahvesini sütlü içmek isteyenler için Arzum OKKA Rich Spin M’i geliştirdik. Türkiye’de bir ilk olan, kahveyi pişirirken klasik yöntemdeki gibi karıştırabilen ilk modelimiz Arzum OKKA’nın bu özelliğini, cezveli OKKA modellerinden Rich Spin M’e taşıdık ve bu şekilde kahveyi cezveli modellerde de karıştırabilen marka olduk. Sütlü Türk kahvesi, sıcak çikolata ve kahveyi karıştırarak pişirme özelliğine sahip OKKA Rich’imiz tüketicimizden büyük ilgi görüyor.
Türk kahvesi kültürünü dünyaya yayma misyonunda bizimle birleşen Turkish Coffee Lady Vakfı ile iş birliğine gittik. Vakfın geçen yıl Türkiye’nin sekiz farklı şehrinde çektiği ‘Başlangıç: Anadolu’nun Türk Kahveleri Öyküleri’ belgeselinin de ana sponsorlarından biri olduk.
Bu güzel belgeselle, tarihin ilk kahve pişirme yöntemi olan Türk kahvesinin 600 yıl önce İstanbul’dan Avrupa’ya oradan da dünyaya nasıl yayıldığını tüm kahve severlere anlatma fırsatı bulduk. Amerikan film endüstrisinin kalbi Hollywood’un yanı sıra Los Angeles ve San Diego’da da gösterilen belgeselimiz izleyenlerden büyük ilgi gördü.
Türk kahvesinin dünyada Türk lokumundan sonra çok ciddi anlamda bir bilinirliği var aslında. Bu kültürü anlatacak, yeni pazarlarda yer almasını sağlayacak çalışmaların daha da artması gerekli. Arzum olarak biz elimizden geleni yapıyoruz. Ama Türk kahvesinin tüm dünyada hak ettiği değeri görebilmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerekir.
Sektörde Yer Alan Firmalara Ve Gençlere Tavsiyeleriniz Nedir?
Türk toplumu olarak kahvenin her türünü sevsek de, Türk kahvesinin yeri çok ayrı. Her türlü etkinliğimizin en önemli ritüellerinden biri olan Türk kahvesi, hayatımızın vazgeçilmez içeceği.
Bu nedenle de Türkiye’de Türk kahvesi ve Türk kahvesi makineleri en çok talep gören kategoriler arasında olmaya devam edecek diyebilirim. Şunu vurgulamak isterim ki; 600 yıllık zengin Türk kahvesi geleneğimize hep birlikte sahip çıkmalıyız.
Gençler bizim geleceğimiz. Onlarla her zaman temas halinde olmak beni hem dinç kılıyor hem de çok mutlu ediyor. Gençlerle temas kurduğum her defasında kendimi yenilenmiş hissediyorum. Geleceğe yönelik umutlarım daha da artıyor. Gençlerin enerjisinden besleniyorum. Onlara elimden geldiğince yaşadıklarımdan örnek vererek tavsiyelerde bulunmayı seviyorum.
Gençlere kendi hayallerinin peşinden koşmalarını, çok çalışmalarını, çalışmadan başarılı olamayacaklarını, sormayı, danışmayı ihmal etmemelerini, düşmekten korkmamalarını tavsiye ediyorum. ‘Ne yaparsanız yapın sevdiğiniz işi yapın’ diyorum. Bir mesleği seçerken de sadece Türkiye’de değil tüm dünyada o mesleğin genel bir fotoğrafını çekmelerini öneriyorum. Ayrıca mutlaka zaman ayırıp, satranç oyununun mantığını anlamalarını, Çince ilk sırada olmak üzere Arapça, Japonca, Rusça gibi yabancı dilleri İngilizce ile birlikte öğrenmelerini öneriyorum
Dünyaya Türk Kahvesini Sevdiren Marka
Kahve makinesi sektörü son dönemde ciddi anlamda büyüdü. Dünyada şu an yaklaşık 60 milyona yakın kahve makinesi var ve bunlar sadece evlerde kullanılanlar. Arzum olarak Türkiye’de Sıcak İçecek Hazırlama pazarının önemli oyuncularından biriyiz. Bu pazarda Türk kahvesi makineleri segmentindeki başarımızla öne çıktık. Arzum OKKA, fincana servis yapabilen tek ev tipi ‘Türk kahvesi makinesi’ olma unvanını koruyor ve rekabette ayrışan bir ürünümüz olarak dikkat çekiyor. Ayrıca bu pazarda e-ticarete odaklanma neticesinde sadece online kanaldaki pazar payı göz önüne alındığında Arzum, lider oyuncu olarak öne çıkıyor. Arzum olarak KEA pazarında 2021’de adette pazar lideriyken Türk Kahve Makinesi pazarında ilk 3 markadan bir tanesiyiz. Bu konumumuzu sürdürmek için çok çalışıyoruz bundan sonra da çalışacağız.
Türk kahvesi kültürünü dünyaya yayma misyonumuz çerçevesinde ‘Dünyaya Türk Kahvesini Sevdiren Marka: Arzum OKKA!’ sloganıyla daha fazla insanı Türk kahvesiyle buluşturmak için var gücümüzle çalışacağız.
Türk kahvesinin tüm dünyada Türk lokumu kadar bilinmesi, talep görmesi en büyük isteğimiz. Yurtdışında hangi restoran ya da kafeye giderseniz gidin mutlaka bir Türk kahvesi isteyin. Birey olarak yurtdışında gittiğimiz restoranlardan Türk kahvesi talep etmemizin bile farkındalık yarattığını düşünüyorum. Eskiden sadece cezve ile ulaşılabilen ideal lezzet ve köpük artık makinelerle rahatlıkla elde edilebiliyor. Neden dünyanın dört bir köşesinde Türk kahvesi içilmesin?